Bak yine unuttum hangi tableti alacağımı...

$350 (yazıyla üç yüz elli dolares) istiyor bi klavyesine iPad Pro'nun sevgili Apple. Ama trackpad'i de var öyle demeyin. Neyse, zamanında bi şekilde hallettik aldık. Ama şimdi tablet eskidi, harici ekrana bağlayınca kendi kopyasını gösteriyor, extended display için M1 ve sonrası bi cihaz alman lazımmış efendim. Ben de madem özel klavye aldım, yeni cihaza geçmek istemiyorum. Ama baktım iPadOS 26 ile pencere özelliği de geldi, epey bilgisayara yaklaştı arkadaşlar sonunda. Oturdum araştırdım, benim tabletin 6. jenerasyonuna kadar alabiliyorum benim klavye destekleyen. Amazondan, ebay'den ucuza bulması kaldı sadece. https://support.apple.com/en-us/11193 Ahanda kaynak. Şu sıralır o klavyeyi ipad air için diye satıyolar: https://www.apple.com/shop/product/MJQL3LL/A/magic-keyboard-for-ipad-air-13-inch-m2-us-english-white Ben bunu unuturum, o yüzden bari buraya not alayım dedim. öyle yani... Benimki 3. jenerasyonmuş. Düşük kapasite. Ha bi de bahsetmedim, yeni cihazların klayvesi çirkin, kucakta durmayan, floppy cinste şeyler, sevmiyorum ya, zorla mı. Ama son çıkan ipad'in benim klavyenin çok benzeri artı function row'lusu var. O güzel gene. Ama çok para :D
Share:

34032ft'teyim ha!

JetBlue ile East Coast'tan West Coast'a uçuyoruz; toplam 6 saat sürecek bir uçuş, 6:40pm'de bi güzel kalktık yollandık, sonra resmen dörtlüleri yakıp kenara çekildik; neymiş efendim yakıt göstergesinde sıkıntı varmış; döndük gate'e onu bunu yaptılar, re-fuel edip saldılar ama saat 8:15 olmuştu zaten. Böylece teknik bir sıkıntıdan ötürü rotarladık uçağın içinde...

Ama konumuz o değil, yav adamlar bedava internet vermiş; bi de bizim gibi peasant'lara. Öyle BizClass filan değiliz, haşa! Arada kesiliyor, sanırım geçtiğimiz bölgeye bağlı ama karadan aldığına pek inancım yok, o zaman üzerimizden geçen satellite'a bağlı diyelim mi? 

$220 (kişibaşı) (gidiş-dönüş) biletlere internet ulaşımını dahil etmeleri hoşuma gitti, ayrıca snack ve içecekler de hiç fena değil... Cheezit, chocochip cookies, mısır patlağından cips, bi de oatmeallı bi bar, ama sonuncu hariç hepsini aldıks, çünkü bas bas paraları diyerekten bi cheese plate de yapıştırmıştık...

Ha, yamulduğumuz yer neresi oldu? Entertainment system için kablolu kulaklık lazımmış... Biz de havalı havalı noise cancellationlarla takılırken, böyle bir teknolojik boşluk olabileceğini düşünmemiştim; he bu arada, çantamda HDMI kablo bile var, diyim yani hani...

1 saat 13 dakika kaldı, ama internet yok, artık belki de indiğimde atarım bu iletiyi.

Share: